Bir önceki yazımızda “Banksy” sergisini gezmiştik.(Banksy yazısı için buraya tıklayabilirsiniz.) Hazır
gelmişken yeni bir yer deneylim dedik daha önceden birkaç defa adını duyduğumuz
“TÜKKAN” a gidelim istedik adresi haritamıza girdik. Yolların yönlendirmesiyle
bir restoranın önünde durduk kaldık. Gerçekten bakakaldık. Ne tabela ne bir
yazı… hiçbir şey yok. 1 dakikalık duraklamadan sonra kaderimizde burası varmış
düşüncesiyle içeriye daldık. (bu cesaretli hareketimizde kapının önünde ve
içeride camın ardında keyifle yemek yiyen insanların etkisi yok değil ;) )
-TÜKKAN deneyimimize videolu tanık olmak için buraya tıklayıp
youtube sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın -
Cam kenarındaki masalardan birinde yerimizi aldıktan sonra
etrafa da bir bakalım dedik. Burası 3
katlı (alttaki kat mutfakmış) ince uzun bir yer burası. Tasarım olarak kafası
hayli karışmış durumda aslında. Günümüzde çok moda olan boru avizeler ve
uçlarında içi gözüken şeffaf ampuller burada da mevcut. Boru avizelere uyumlu
olarak metal sandalyeler de yerlerini almış. Ama incelemeye geçersek bir bütün
olduğunu söylemek zor. 4 çeşit sandalye, farklı farklı masalarla eşleştirilmiş.
Hele üst kata gelince sol tarafta bulunan büyük masanın koltuğu bizi eski
zamanlara götürüyor. Tükkan’ın çeşitli yerlerine yerleşmiş duvarın yeşil tonu
da bizim eski dönemden kopmamızı engelleyen bir faktör oldu galiba.
Masamıza oturduktan sonra menülerimiz aldık. Gittiğimiz saatten 13.40 midir bilemiyoruz ama garsonlar daha doğrusu oradaki herkes başka şeylerle ilgileniyor, hesaplamalar yapıyorlardı.Uzun lafın kısası servis hızlıydı evet ama bir yerden memnun kalmak sadece hızla olmamalı. Bir gülen yüz bir çok şeyi telafi ederken dümdüz bakışlar da biraz gerginlik yaratmadı değil.
Tasarım olarak başarılı bulduk. Aslında ilk tepkimiz tabelası
olmayan bir restoranda oturduğumuz için rahatlama oldu. "Doğru yerdeyiz."
İçerik olarak geniş diyebileceğimiz bir menüsü var.
Kahvaltı (listemize yazdık, menü çeşitliliği hoşumuza gitti bir
gün belki yine yolumuz kesişir)
Salatalar
Makarnalar (her bir makarna birden çok çeşit ile sunuluyor. İstediğiniz
sosu seçip yiyebiliyorsunuz)
Pizzalar
Ana yemekler
Tatlılar
İçeçekler normalin aksine geniş bir içecek menüsü var hatta “taze
meyve suyu” başlığı altında çeşitli içecekler de mevcut. Ama bizi en çok
içeceklerden “domates suyu” şaşırttı. Genelde karşımıza çıkmayan bir tercih.
İçeride müşteri sikülasyonu var. Çok kalabalık olmamakla beraber
3-4 masa boşalıp dolmaya devam ediyor. Özellikle camın önüne konmuş 5 masa
insanların yolu üstünde olduğu için daha çok talep görüyor.
Yemeklere gelirsek bizim tercihlerimiz:
Tükkan Salata ve 5 Peynirli Ravioli
![]() |
| Akdeniz yeşilliği, ballı sote tavuk, kuru üzüm, kurutulmuş domates, badem, ızgara elma, soya sos. 2,5* 27₺ |
Tükkan Salata: Malum söz konusu salata olunca geniş derin bir tabakta servis
ediliyor. İlk görünüş çok güzel. İnsanın gözüne hitap eden renklerin uyumuyla
beğeni kazanan bir tabak. Tadı ise ballı tavuktan olsa gerek “tatlı ekşi sos”la
yapılmış gibiydi. Ballı tavuk ve soya sosunun birleşmesi izim çok hoşumuza
gitmedi. Görüntüde güzel olan ballı tavuklar gerçekte tat olarak o kadar güzel
değildi. Bolca yeşillik, bütün olarak
konulan çeri domatesler salatanın olmazsa olmazı zaten. Elmaya gelirsek; bir
elma dörde bölünmüş ve ızgarada izler olana kadar bekletilmiş. Bunların 2
parçası fazla geldi. Gereksiz büyüktüler. Keşke daha küçük parçalarda olsa daha
güzel olabilirdi.
5 Peynirli Ravioli: Bizim terciğimiz pesto sostan yana oldu.
Düz bir tabak üstünden 10 tane ravioli vardı. Gayet yeterli
ve doyurucuydu. Peynirlerle güzel pişmiş bir tabak geldi önümüze ama sosu bir
miktar fazla gelmiş sanki. Bizim tavsiyemiz biraz daha az sos kullanılması. (kesin
daha az sos kullanılsa birileri de çıkar “ne kadar az kullanmışlar cimriler!” derler
yani buna bir çözüm bulamadık)
Tadı olarak güzel olan bu makarnaya bizden 3,5* 31
İçecek olaraksa terciğimizi “DETOX” ve “VİTAMİN C”den yana kullandık.
Detox: 3 yeşil ve zencefille yapılan bu içecek zencefilin etkisiyle
ferahlatıcıydı. Hiçbir tat daha önde değildi biz beğendik.
Zaten meyvelere bakarsak kötü olma şansı yok, evde her sabah
yapılası bir içecek. Ama pahalı olduğu gerçeğini söylemeye gerek yok herhalde.
Uzun lafın kısası bir Karaköy durağı daha denenmiş
oldu. Güzelliyle tavsiyesiyle biz düşüncelerimizi paylaştık umarız bu konuda
düşünülür. Her şey daha iyisi için. Eğer giderseniz bizimle paylaşmayı unutmayın.
![]() |
| Tuvalet kapıları çok güzel kamufler edilmiş. |

Bakalım biz önümüzdeki günlerde daha neler keşfedeceğiz. Günlerimizi video olarak youtube'dan ve fotoğraflarla ayrıntılı olarak instagramdan takip edebilirsiniz.
kendinize iyi davranın...
by Jane & Ejee













Hiç yorum yok:
Yorum Gönder